Bilerek Oruç Bozmak

Bilerek Oruç Bozmak



Bilerek Oruç Bozmak

SORU:

Çok şiddetli acıktığından dolayı ramazanda bir gün veya birkaç gün bilerek iftar eden kimsenin hükmü nedir? Allah sizleri mübarek kılsın ve sizleri mükâfatlandırsın.

CEVAp:


Hamd âlemlerin rabbi olan Allah’a, salât ve selam efendimiz Rasûlullah’a, ehli beytine, ashabına ve yolunu takip eden mü’minlere olsun.
Ramazan da çok şiddetli açlıktan dolayı, helak olmaktan veya bir zarar gelebileceğinden korktuğu için iftar eden kimseye günah yoktur. Hatta bu kişinin oruç tutması haramdır. Bu kişi ramazan bittikten sonra ayeti kerime gereği tutamadığı günler adedince kaza tutması gerekir. Çünkü ayeti kerimede; “…İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar…” denmektedir.
Orucu bozmak için muteber zararın ne olduğunu belirleyecek olan ise doktordur. Yahut çok aşırı yorgun ve bitkin düştüğü için kişinin zannı galibi bu konuda itibar edilir.
Fakat hiçbir zarar korkusu olmaksızın veya bir zaruret olmaksızın özürsüz olarak kasten iftar eden kimse hakkında ilim ehli ihtilaf etmişler ve bu konuda iki görüş bildirmişlerdir;
Birinci görüş; Kişi o günün orucunu kaza eder ve kişiye kefaret gerekmez. Çünkü oruç kişinin zimmetinde sabittir dolayısıyla ancak orucu eda etmekle kişinin zimmetinden bu sorumluluk düşer. Bu görüş imam Şafinin ve Hanbelilerin mezhep görüşüdür. Said bin Cübeyr, Nehai, İbni Sirin ve Hammad’da bu görüştedir.
İkinci görüş; Bu kişi, kasıtlı olarak eşiyle cima eden kimsenin verdiği keffareti vermesi gerekir.
Kefaret ise; köle azad etmek buna gücü yetmezse iki ay peş peşe oruç tutmak eğer buna da gücü yetmezse atmış miskini doyurmakla olur. Çünkü bu kişi orucunu bozmuş ve aynı hakkında nas varid olan kasıtlı olarak ramazanda eşi ile cima eden kimse durumuna düşmüştür. Bu görüş İmam Ebu Hanife ve imam Malik’in görüşüdür. Ayrıca Ata, Hasen, Zühri, Sevri, Evzai ve İshak’ın görüşüdür.
Ulemadan bazıları da bu kişinin üç bin gün oruç tutması gerektiğini, bazıları da bir ay oruç tutması gerektiğini ve bir kısım ulema ise bu kişi bir asır oruç tutsa bile buna keffaret olarak yetmeyeceğini söylemişlerdir. Bu konuda zayıf bir hadis vardır. Nitekim bu görüşlerin hiçbir delili yoktur.
Benim yanımda delili kuvvetli olan görüş ise; bu kişinin keffaret vermesi gerekmez fakat bir gün oruç tutması gerekir. Bununla beraber bu kişi çokça istiğfar etmesi, Allaha itaat etmesi ve sadaka vermesi gerekir. Zira İbni Kudame Muğni adlı eserinde şöyle demiştir; bize göre eşi ile kasıtlı olarak cima etmenin dışında orucunu bozan kimse… Bu durumda keffaret gerektirecek bir nas veya icma yoktur. Bu durum cimaya da kıyas edilmez. Çünkü ihtiyaç anında konunun ikaz edilmesi ve hükmün bu konu içinde geçerli kılınması gereklidir. (Hâlbuki Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yiyerek veya içerek orucunu bozan kişi hakkında bir şey dememiştir) Bunun için ihramda olan kimseye had cezası gerekir ve bu sadece haccının bozulmasına özeldir. Dolayısıyla haccın diğer yasaklarına bir zararı olmaz. Ve bu durumda diğer durumların tersine büyük ihtimalle iki kişinin orucu bozulmuştur demektir. İşte bu nedenle kişiye bedene gerekir. Allah ne doğrusunu bilendir.
Allah’a hamd ve Rasûlü Muhammed’e salât ve selam olsun. Davamızın sonu âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd etmektir.
Ebu Muhammed eş_şami