İLMİN ÖNEMİ

İSLAMDA İLMİN ÖNEMİ

BİLGİ KUYUSU :

    Allah Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor:
اِقْرَاْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذى خَلَقَ , خَلَقَ الْاِنْسَانَ مِنْ عَلَقٍ , اِقْرَاْ وَرَبُّكَ الْاَكْرَمُ  اَلَّذى عَلَّمَ بِالْقَلَمِ , عَلَّمَ الْاِنْسَانَ مَالَمْ يَعْلَمْ           "Yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı bir aşılanmış yumurtadan yarattı. Oku, insana bilmediklerini belleten, kalemle (yazmayı) öğreten Rabbin, en büyük kerem sahibidir." (Alâk, 1-5.)
       Bu ayetler, Kur'an-ı Kerim'in ilk nazil olan ayetleridir. Peygamberimiz Hira mağarasında iken nazil olmuşlardır.
       Peygamberimiz, kendisine peygamberlik verilmeden önce Mekke'de bulunan Nur dağındaki Hira mağarasına gider, orada günlerce kalırdı. Buraya giderken azığını da beraberinde götürürdü. Azığı bitince eve döner, azık alır ve tekrar mağaraya giderdi.
       Peygamberimiz bu mağaraya yalnızlıktan hoşlandığı için giderdi. Mağaradaki sessizlik, onun düşünmesine yardımcı olurdu.
       Peygamberimiz burada hem kendi varlığı hakkında hem de her çeşit değer ölçülerini yitirmiş olan sosyal yönden çok kötü durumda bulunan o günkü toplumun, bu durumdan nasıl kurtulacağı hakkında düşünürdü.
       İşte bir gün Peygamberimiz Hira mağarasında düşünceye daldığı sırada Cebrail aleyhis-selâm adındaki melek gelerek kendisine bu ayetleri getirmiş ve peygamber olarak görevlendirilmiş olduğunu müjdelemişti.( Buhari, Kitabu Bed'il-Halk, 1; Müslim,  İman, 73.)
      
 İbn Kesir Tefsirinde bu âyetlerle ilgili olarak şöyle diyor: "Kur'an-ı Kerim'den ilk nazil olan bu mübarek âyetlerdir. Bunlar, Allah'ın biz kullarına ilk rahmeti ve ihsan ettiği ilk nimetidir."( Tefsir İbni Kesîr, c.4, s.528.)
       Evet, bu âyetler "Oku" ile başlıyor, Allah'ın biz kullarına ilk emridir bu.
       Âyet-i Kerîme'de okuma emredilirken neyin okunacağı belirtilmemiştir. Kişinin kendisi, içinde yaşadığı toplum, hatta insanlık için yararlı olacak bütün ilimlerin okunup öğrenilmesi bu emrin kapsamı içindedir.
     
  Ayrıca okumaya başlarken, Allah'ın adını anarak O'ndan yardım dileyerek başlanılması emrediliyor. Besmele, her işimizin başında bir anahtar görevi görür. "Bismillahirrahmanirrahim" demeden, Allah'ın adını anmadan başlanılan herhangi bir işte başarıya erişilemeyeceği Peygamberimiz (s.a.s.) tarafından bildirilmiştir.( Feyzu'l-Kadir, 5/13.) Okuyup öğrenmek gibi önemli bir işe başlarken Allah'ın adını anarak başlamamız özel olarak emrediliyor.
       
 Kalem en etkili öğretim aracıdır:
       Okur-yazar olmayan bir Peygambere inen ilk âyetlerde okumaktan ve kalemle yazmaktan söz ediliyor., "Rabbin insanoğluna kalemle yazmayı öğretmiştir." deniliyor. Kalem, o gün olduğu gibi bu gün de insan hayatında en etkili öğretim aracıdır.
  
   İLİM ÜSTÜNLÜK GÖSTERMESİDİR Allah Teâlâ Âdem Aleyhi's-Selâm'ı bu özelliği ile meleklere tercih ederek, yeryüzünde halife tayin etmiştir. Konu ile ilgili olarak Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulur:
وَاِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلئِكَةِ اِنّى جَاعِلٌ فِى الْاَرْضِ خَليفَةً قَالُوا اَتَجْعَلُ فيهَا مَنْ يُفْسِدُ فيهَا وَيَسْفِكُ الدِّمَاءَ وَنَحْنُ نُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَ قَالَ اِنّى اَعْلَمُ مَالَا تَعْلَمُونَ , وَعَلَّمَ ادَمَ الْاَسْمَاءَ كُلَّهَا ثُمَّ عَرَضَهُمْ عَلَى الْمَلئِكَةِ فَقَالَ اَنْبِؤُنى بِاَسْمَاءِ هؤُلَاءِ اِنْ كُنْتُمْ صَادِقينَ , قَالُوا سُبْحَانَكَ لَاعِلْمَ لَنَا اِلَّا مَاعَلَّمْتَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَليمُ الْحَكيمُ                           
       "(Ey Muhammed) Şu zamanı hatırla ki, Rabbin meleklere; "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" demişti. (Melekler): "Orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birini mi yaratacaksınız? Oysa biz seni överek tesbih ediyor ve seni takdis ediyoruz" dediler. (Rabbin): "Ben sizin bilmediklerinizi bilirim" dedi. Adem'e bütün isimleri öğretti. Sonra onları da meleklere gösterip: "Haydi sözünüzde doğru iseniz bana şunları isimleri ile haber verin." buyurdu. (Melekler): Rabbimiz, seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz, bizim senin bize öğrettiğinden başka bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz Sen, bilensin, hakimsin." dediler (Allah): "Ey Âdem, bunlara, onları isimleri ile haber ver" buyurdu. Bu emir üzerine Âdem, onlara, isimleri ile onları haber verince, (Allah): "Ben size, göklerin ve yerin gayblarını bilirim, sizin açıkladığınızı da içinizde sakladığınızı da bilirim dememiş miydim?" buyurdu.( Bakara, 30-33.)
       Görülüyor ki, Allah Teâlâ Hz. Âdem'i halife olarak yaratmış ve durumu melekleri ile istişare eder gibi onlara bildirmiştir. Onların, yeryüzüne kendilerinin halife olmasını istemeleri üzerine, Hz. Âdem'i bilgilendirmiş ve bu bilgi sayasinde onu halife tayin ettiğini onlara da kabul ettirmiştir.

Üstünlükle ilgili diğer bir ayet:
يُؤْتِى الْحِكْمَةَ مَنْ يَشَاءُ وَمَنْ يُؤْتَ الْحِكْمَةَ فَقَدْ اُوتِىَ خَيْرًا كَثيرًا وَمَا يَذَّكَّرُ اِلَّا اُولُوا الْاَلْبَابِ                                   Çünkü Kur'an-ı Kerim'de: " Allah hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmiş ise ona çok hayır verilmiş demektir Ancak akıl sahipleri düşünüp ibret alır." )Bakara, 269. (buyurulmuştur.
     
 Hikmet: yararlı olan bilgi demektir. İnsanlığa yararlı olan bilgi, ona sahip olan için elbette bir üstünlük vesilesidir...
BİLGİ KUYUSU BİLGİ MERKEZİ 
GOOGLE PLUS TOPLULUĞUMUZA KATILIN 
sorularınınz için bize yorum atmayı unutmayın 
DESTEK OLMA İÇİN PAYLAŞIN